Küresel ekonomi içerisinde, Ar-Ge ve inovasyon günümüzde rekabetin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir. Dünya rekabet sıralamasında üst sıralarda yer almanın en önemli unsurlarından biri Ar-Ge teşvikleri aracılığıyla inovasyon ve sanayinin bir araya getirilmesidir.

4691 sayılı yasa ile kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) uzun bir dönem boyunca Ar-Ge ve yenilik yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için büyük katkılar sağlamıştır. 2008 yılında çıkartılan 5746 sayılı yasa ile Ar-Ge ve Tasarım faaliyetlerinin Teknoloji Geliştirme Bölgeleri dışında, firmaların kendi bünyeleri içerisinde kuracakları Ar-Ge ve Tasarım merkezlerinde de yürütülmesi imkanı sağlanmıştır.

Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerinde bulunacak firmalar açısından kolaylık sağlayan bu uygulama 4691 sayılı TGB’lere ilişkin yasa ile uyumlu ancak zaman zaman farklılıklar gösteren bir yapı sergilemektedir.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile firmaların kendi bünyeleri arasında kuracakları Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri arasında Teknoparklarda yer almak yönünde çarpıcı avantajlar ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, firmanın gelir ve giderlerini proje bazında ayrıştırma imkanı olduğu hallerde, gider bazlı projeleri kendi Ar-Ge / Tanıtım merkezinde, gelir bazlı projeleri ise Teknopark dahilinde geliştirmesi mali açıdan daha uygun sonuç doğurabilmektedir.

Ar-Ge / Tasarım Merkezleri ile Teknoparkların karşılaştırılması;